Uzman Psikolog & Aile Danışmanı

Hayatı Yaşa..


BLOG


Karşılanmayan Beklentiler İlişki Sorunlarınızın Kaynağı Olabilir mi?

Terapiye başvuran çiftlerin çoğunlukla bilmek istediği bir şey vardır: Çiftlerin en sıklıkla karşılaştıkları problem nedir? Bazıları cevabın finansal anlaşmazlıklar ya da cinsel sorunlar olduğunu düşünür. Her ikisi de ilişkilerde çok görülen mücadele alanları olmakla birlikte, aslında altta yatan çok daha önemli bir problemin habercisidirler. Çok sık edilen kavgalar, ilişkilerin kötüye gitmesinin başka bir nedeni olarak görülür ancak bu görüş de genellikle gerçeği yansıtmaz.


Peki ilişkileri zora sokan durum gerçekte nedir: Karşılanmayan beklentiler.


Karşılanmayan beklenti örüntüleri her seferinde aynı şekilde başlar: ilişkideki kişilerden biri veya her ikisi istek ve ihtiyaçlarını ifade etmekten kaçınır. Bu davranışın çeşitli ve anlaşılabilir nedenleri olabilir. Olası bir reddedilme durumunda yaşanabilecek kırgınlıktan uzak durmak, ya da sizi seven insanların isteklerinizi her zaman tahmin edebileceği yönündeki yanlış inanış gibi. Değer verdiğiniz birisinden “beni sevseydin ne yapman gerektiğini bilirdin” ya da “beni sevseydin hoşuma gidecek şeyi anlayabilirdin” sözlerini daha önce duymuş olabilirsiniz.


Kötü haberi vermekten hoşlanmıyorum ancak sevdiklerimiz aklımızdan geçenleri okuyamazlar. Gönderilen gizli ipuçlarından sevildiğimiz ya da sevilmediğimiz yönünde anlam çıkarabilme becerisine sahip olduğumuzu düşünsek de gerçek böyle değildir. İlişkideki bireylerin biri ve her ikisi birden beklentilerini ifade etmekten kaçındıkları veya anlaşılması zor bir şekilde ortaya koydukları sürece her tür ilişkide bu çatışma yaşanmaktadır. Karşılanmayan ihtiyaçlar üst üste yığılmaya başlar ve sağlıksız bir örüntüye dönüşene dek bu durum devam eder.


Neyse ki bu durumun çözümü oldukça basittir. Farkına vardığınız an bu örüntüyü değiştirmeye başlamak mümkündür. İlk aşama, ilişki içindeki istek ve ihtiyaçlarınızı belirlemektir. Kendinizi tanımadan başkalarına size nasıl davranmaları gerektiğini öğretemezsiniz. Genellikle, partnerimizden bekleyip de alamadıklarımıza odaklanmaktan gerçekte ne istediğimizin farkında olamayabiliyoruz. Öncelikle ne istediğinizi anlayıp bildiğinizden emin olmak ve bu isteği elde etmeye çalışmadan önce karşı tarafa anlaşılır bir şekilde ifade edebilme becerisini geliştirmek öfke ve kırgınlık gibi olumsuz duyguların yaşanmasını büyük ölçüde engelleyecektir.


İkinci aşama, kulağa korkutucu gelebilse de, ihtiyaçlarınızı ifade etmeyi öğrenmektir. Kaçındığınız zor, sevimsiz konular hakkında konuşun. Üzerine konuşmazsak problemlerin kendi kendine ortadan kaybolacağına inanmak hoşumuza gitse de, aslında problemler sadece halının altına süpürülmüş durumda beklerler. Çeşitli senaryolar üzerinden birbirinizin tercihlerini anlamaya çalışın. birbirinizin değer yargılarını ve inanışlarını bilmeniz davranışlarınızı anlamanızı kolaylaştırır.


İstek ve ihtiyaçlarınızı net bir şekilde ifade etmek ürkütücü olabilir. Partnerinizin ihtiyaçlarınızı karşılamak istememe olasılığı vardır. Belirli bir konuda değerlerinizin oldukça farklı olduğunu farketme riskiniz vardır. İlişkinin bazı alanlarının daha çok hassasiyet ve çaba gerektirebileceğini keşfedebilirsiniz. Yine de tüm bunları aksi seçeneğe, yan, sürekli devam eden çatışma durumuna tercih etmez misiniz?


Mutlu olmayı hakediyorsunuz. Anlaşılmayı hakediyorsunuz. İhtiyaçlarınızın karşılanmasını hakediyorsunuz. Unutmayın ki tüm bunlar kendinizi ifade etme cesaretini bulduğunuzda gerçekleşebilecektir.


Kaynak: GoodTherapy.org. - Sarah Clark, LMHC, LMFT, CVRT, Nora, Indiana